Boşanma süreci, sadece eşlerin duygusal bağlarını koparmakla kalmaz, aynı zamanda ortak edinilmiş malların nasıl paylaşılacağına dair önemli hukuki meseleleri de gündeme getirir. Türkiye'de, boşanma davası sonrasında malların paylaşımı, 2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile belirlenen esaslar çerçevesinde yapılır. Bu makalede, 2002 öncesi ve sonrası mal paylaşımı, boşanma davasında mal paylaşımı nasıl yapılır, mal paylaşımı davası nasıl açılır ve hangi koşullarda açılmalıdır gibi konuları detaylı olarak ele alacağız.
Edinilmiş mallar nelerdir?
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım
amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Kişisel Mallar Nelerdir ?
Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras
yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Burada dikkat edilmesi gereken husus bir malın kişisel mal olduğunu iddia eden kişinin bunun ispat etmesi gerekmesidir. Aksi takdirde bir eşin bütün malları edinilmiş mal kabul edilir.
Değer Artış Payı Nedir ?
Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.
(TMK 227)
Artık Değer Nedir ?
Artık değer, evlilik süresince eşlerin edinilmiş malları üzerinden yapılan hesaplamalar sonucunda elde edilen net mal varlığını ifade eder. Artık değer, evlilik süresince elde edilen malların toplam değerinden, borçlar ve kişisel mal varlıkları düşüldükten sonra kalan miktardır.
Artık değeri şu şekilde hesaplayabiliriz:
Edinilmiş Malların Toplamı: Eşlerin evlilik süresince elde ettikleri tüm edinilmiş malların toplamı hesaplanır.
Borçların Düşülmesi: Evlilik süresince edinilmiş mallara ilişkin olarak ödenmesi gereken borçlar, bu toplamdan çıkarılır.
Kişisel Malların Düşülmesi: Kişisel mallar ve bu mallara ilişkin haklar (örneğin miras veya evlilik öncesi edinilen mallar) bu hesaplamadan çıkarılır.
Kalan Miktar: Bu işlemler sonucunda elde edilen miktar, "artık değer" olarak adlandırılır.
Artık Değere Katılma Nasıl Olur?
Artık değere katılma, boşanma durumunda eşlerin bu artık değerden pay almasını ifade eder. Eşlerin, evlilik süresince elde edilen artık değere eşit oranda katılma hakları vardır.
Artık değere katılma süreci şu şekilde işler:
Artık Değerin Hesaplanması: Yukarıda belirtilen yöntemle her iki eşin ayrı ayrı artık değeri hesaplanır.
Artık Değerlerin Karşılaştırılması: Eşlerin her birinin artık değeri belirlendikten sonra, bu değerler karşılaştırılır.
Paylaşım: Eşlerin artık değerleri arasındaki fark, daha yüksek artık değere sahip olan eş tarafından diğer eşe ödenir. Bu ödeme, "katılma alacağı" olarak adlandırılır. Bu sayede, evlilik süresince elde edilen toplam mal varlığı üzerindeki haklar eşitlenmiş olur.
Örnek: Eğer bir eşin artık değeri 200.000 TL, diğer eşin artık değeri ise 100.000 TL ise, artık değeri daha yüksek olan eş, diğer eşe 50.000 TL katılma alacağı ödemekle yükümlüdür. Böylece her iki eşin de 150.000 TL'lik bir artık değere katılma hakkı olur.
2002 Öncesi ve Sonrası Boşanmada Mal Paylaşımı
2002 Öncesi Mal Rejimi:
2002 öncesi evliliklerde, mal rejimi "mal ayrılığı" olarak uygulanıyordu. Bu dönemde, eşler evlilik süresince edindikleri malların mülkiyetine tek başına sahip oluyorlardı. Yani, her eş kendi adına kayıtlı malların sahibi kabul ediliyor ve boşanma durumunda bu mallar üzerinde herhangi bir hak talep edilemiyordu. Bu nedenle, 2002 öncesi evliliklerde mal paylaşımı yapılırken, eşlerin kişisel mal varlıkları ayrı tutulur.
2002 Sonrası Mal Rejimi:
1 Ocak 2002'de yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu ile birlikte, "edinilmiş mallara katılma" rejimi uygulanmaya başlanmıştır. Bu yeni rejime göre, evlilik süresince elde edilen mallar "edinilmiş mal" olarak kabul edilir ve boşanma durumunda eşler bu mallar üzerinde eşit oranda hak sahibidirler. Ancak, evlilik öncesi edinilmiş mallar, miras yoluyla gelen mallar veya kişisel eşyalar bu kapsam dışında tutulur.
Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Boşanma davası ile birlikte mal paylaşımı davası da açılabilir. Ancak, mal paylaşımı davasının açılabilmesi için boşanma davasının kesinleşmesi gerekir. Boşanma ile açılan mal paylaşımı davası, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar bekletilecektir. Mal paylaşımı davasında, taraflar edinilmiş malların tespitini ve bu malların değerinin hesaplanmasını talep ederler. Mahkeme, bu süreçte tarafların beyanlarını, belgeleri ve gerektiğinde bilirkişi raporlarını dikkate alarak karar verir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Nasıl Açılır?
Mal paylaşımı davası, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra, ilgili Aile Mahkemesi'nde açılır. Dava dilekçesi, paylaşılması istenen malların dökümünü ve bunların yasal dayanaklarını içermelidir. Ayrıca, davaya konu olan malların değerlerinin belirlenmesi için gerekli belgeler de dilekçeye eklenmelidir.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Ne Zaman Açılması Gerekir?
Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre içinde açılmayan davalar zaman aşımına uğrar ve eşlerin mal paylaşımı talep etme hakkı ortadan kalkar.
Aldatma Sonucu Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Aldatma (zina) nedeniyle açılan boşanma davalarında, mal paylaşımı konusunda da özel durumlar ortaya çıkabilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, aldatma nedeniyle boşanan eş, diğer eşten maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. (TMK m.236/2)
Katılma Alacağının Azaltılması veya Kaldırılması
Katılma alacağı, eşlerin evlilik süresince edindikleri mallar üzerindeki haklarını ifade eder. Ancak, bazı durumlarda bu alacakların azaltılması veya tamamen kaldırılması mümkündür. Örneğin, bir eşin diğer eşe karşı hayata kast suçu işlemesi veya zina durumunda, mahkeme katılma alacağını azaltabilir veya tamamen kaldırabilir.
Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Mal paylaşımı davalarında yetkili ve görevli mahkeme, boşanma davasının görüldüğü Aile Mahkemesi'dir. Görevli mahkeme ise her durumda Aile Mahkemesi'dir. Eğer Aile Mahkemesi bulunmayan bir yerde dava açılacaksa, Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olur.
Boşanmada mal paylaşımı, hukuki süreçlerin titizlikle yürütülmesi gereken bir alandır. 2002 öncesi ve sonrası mal rejimleri arasında önemli farklar bulunduğundan, bu konuda uzman bir avukattan destek alınması, tarafların hak kaybına uğramamaları açısından kritik öneme sahiptir. Boşanma sürecinde mal paylaşımı konusunda daha fazla bilgi almak ve sürecin doğru yönetilmesi için bir avukata başvurmanız faydalı olacaktır.
Comments